Literatür 3.Basım - 2011
"1800 sonlarında Anadolu'dan İzmir'e göç etmiş, erkeksiz bir aile büyük şehirde rahat koşullarda yaşamak istemektedir. Ana karakter Katina ve annesi mistik güçlerle, tarifleri birleştirip hayatlarını istedikleri hale getirirler."
Alıp beklettiğim kitaplardan biriydi aslında bu. Boş kalınca okuyayım dedim, öncelikli bir Türk olarak Yunanlı bir yazarın konu İzmir olunca neler yazabileceğini biliyordum. Yine de ağırlıklı olmasa da her fırsatta Türklerin pis evlerde, çamur içerisinde yaşamasını ve diğer ırk guruplarının kendileriyle iletişim kurmak istememesini belirtmesi beni düşündürdü. Kitap ilerledikçe Türk kadınlarının çirkinliği (her yerleri örtülü olduğu halde çirkinlikleri belli olan) ve erkeklerinin üstü-başı, ağızlarının pis koktuğu vurguları da eklendi. Antropolog olan yazarın estetik kaygıları ya da esmerlik korkusu olsada yakın çoğrafyalardaki insanlar birbirlerine benziyorlar sonuçta.
Anne-kıza yol gösteren "ana" karakterinin müslüman ve Türk olması enteresan olmuş, belki orada da bir gönderme vardır.
Bana göre yazar kitapta kadın isterse karşısındakini etkisiz hale getirmek için her yolu kullanır, sonuça giden her yol mübahtır anlayışının kültür ve dönem geribeslemesi ile anlatmaya çalışmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder